Türkiye’de her yıl 2 milyon ton bitkisel yağ tüketiliyor. Bunlardan yaklaşık 350 bin ton atık yağ açığa çıkıyor. Bu atık yağların ise yaklaşık yüzde 10’u toplanabiliyor.
Bu yağlar tesislerde işlenip baz ve alkolle karıştırılarak biyodizel yakıta dönüştürülüyor. 2020 yılında tohum yağları ile birlikte 100 milyon litre biyodizel yakıt üretilerek ekonomiye yaklaşık 600 milyon lira katkı sağlandı. 2023’te 500 milyon litrelik biyodizel yakıt üretimi ile 3 milyar liralık tasarruf hedefleniyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylı atık yağ toplama tesisi olan Kolza Biyodizel de her ay 650 ton bitkisel atık yağı toplayıp biyodizele dönüştürüyor.
Yeni Şafak olarak, Kolza Biyodizel Tesisi’ne gittik, bitkisel atık yağların geri dönüşüm sürecini yerinde inceledik. Kolza Biyodizel Müdür Yardımcısı Özdem Çağlı, atık yağların biyodizele dönüşüm sürecini anlattı.
Kapı kapı dolaşarak günde 700 ila 800 kilogram atık yağ topladıklarını belirten Çağlı, “Toplanan atık yağlar tesise geldikten sonra önce fiziksel ayrışma ile yabancı cisimlerden ayırıyoruz. Ne kadar ayrıştırılmış saf yağ olursa o kadar biyodizel elde ederiz. Şu an elde ettiğimiz yağın %95’inden biyodizel üretiyoruz. Fiziksel işlemlerden sonra kimyasal aşamalardan geçen atık yağlar asit çözülmesi ve yıkama işleminden sonra biyodizele dönüştürülüyor.” dedi.
Atık yağ toplama çalışmalarının 81 ilde sürdüğünü belirten Özdem Çağlı, “Hanelerde ciddi atık yağ oranları var ancak bize ulaşan sadece %1’lik kısmı. Sebebi insanların zaten az yağ kullanıyorum nasıl toplayayım diye düşünmesi. Okul belediye ve derneklerde eğitimler veriyoruz işbirliği yapıyoruz. İnsanları atık yağların dökülmeyip biriktirilmesi için teşvik ediyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’den biyodizel ihraç edildiğine değinen Çağlı, “Biyodizelin ülkemize döviz girdisi var. Yurt dışına biyodizel satıyoruz ve Türkiye’ye oranla daha fazla ilgi görüyor. Türkiye ihracatçılar derneğinden ödül aldık. Ülkeye fayda ve değer sağlıyoruz. Her bir gram yağın vergisini veriyoruz” dedi.
