Türkiye'nin turizm kadar örtü altı üretimde söz sahibi olan Antalya'da üretilen yaş meyve ve sebzeler, 40'tan fazla ülkeye ihraç ediliyor. İç piyasada da tüketilen bu ürünlerin büyük kısmını ise domates oluşturuyor.
Farklı çeşitlerle üretilen domates, kentteki sebze üretimin yaklaşık 3'te 2'sini oluşturuyor. Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün 2019 yılı verilerine göre, kentte 2 milyon 508 bin ton domates üretildi.
Domates üreticisi, sezon süresince çeşitli hastalıklarla mücadele ederken, bu yıl farklı hastalık türüyle karşılaştı. İsrail'den ithal edilen domates fidelerinde görüldüğü için 'İsrail virüsü' olarak adlandırılan hastalık, fideler büyüyüp, ürün verdiği süreye kadar belirti göstermiyor.
Ürün alınacağı dönemde ise fideler, tepe kısmından kararıp, çürürken, domatesler de içten çürüyerek, kahverengiye bürünüyor. Ürünün tam olgunlaşmadan bir anda çürümesi, büyük verim kaybına neden oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hububat ve yaş çay alım fiyatlarını açıkladı
Virüsle ilgili üreticinin en büyük korkusu ise hastalığın koronavirüs gibi bitkiler arasında temas ve polen taşınmasıyla kısa sürede yayılması. Bitkiyi hastalıktan kurtarmak isteyen üreticinin uygulayacağı yöntemler ise sınırlı. Hastalıklı bitkinin sağlıklı olanlarla temas ettirilmeden sera dışına çıkarılıp, yakılarak imha edilmesi ayrıca özel ilaçlarla toprağın ve bitkinin dezenfekte edilmesi gerekiyor. Koronavirüsteki gibi hastalığın tespit edildiği seralar, 14 gün boyunca karantinaya alınıp, tamamen ilaçlanıyor, ürünler ise imha ediliyor.
Aksu bölgesindeki seralarda görülmeye başlanan virüsle ilgili mücadele yöntemlerini anlatan ziraat mühendisi Abdulhamit Yeter, “'Domatesin koronası' diyoruz bu virüse. Çok sinsi bir virüs. İsrail'den tohum ve fideyle girdi ülkemize. Sera içinde yapılan işlemlerle her yere yayılıyor. İsrail 5 yıl önce bu virüs nedeniyle çok zor zamanlar geçirdi. O dönem İsrail, üretim yapamayıp domates ithal etti" dedi.
Yerli iki buğday ile rekolte yüzde 20 artacak
Meyve üzerinde kahverengi lekelerle virüsün kendini belli ettiğini belirten Yeter, “Tohum firmalarının, güvenli tohumları üreticilere vermesi gerekiyor. Sertifikalı ürün tercih edilmesi lazım. Karantina durumu ise 'eyvah' dedirtiyor. Ürünün hiçbir kısmına dokunmadan sera dışında yakıp imha etmelidir. Tabi bu da yeterli olmuyor. Sera toprağının ısıtılması ve 50 derecenin üzerine çıkarılması lazım. Şu anda başlangıç aşamasında ama böyle giderse 3 yıl içinde yiyecek domates bulamayız" diye konuştu.