Esed rejiminin askeri istihbaratına bağlı olan Şam’ın merkezi semtlerinden el-Şagur’da yer alan Filistin Şubesi, kentin rejim güçlerinden kurtarılmasının ardından gazetecilere açıldı. İçinde tutuklama merkezleri de barındıran şubedeki çok sayıda mahkum, rejimin yıkıldığı geçtiğimiz pazar günü serbest bırakıldı. Ancak hapishaneye gelen Suriyeliler ve Filistinliler tüm tutukluların hâlâ çıkarılmış olduğuna inanmıyor. Eski tutuklular, buraya gelerek gazetecilere yaşadıklarını anlatırken, yerel halk Filistin Şubesi’ne götürüldükten sonra kendilerinden haber alınamayan yakınlarının hâlâ şubenin yeraltındaki zindanlarında olduğunu düşünüyor. Yeni Şafak’a konuşan eski tutuklular, yaşadıkları dehşet anlarını gözyaşları içinde anlattı.
Koronavirüs salgının başladığı 2020 yılı ortalarında Filistin Şubesi’ne getirildiğini ve Şam’ın düştüğü gün serbest kaldığını belirten Hena isimli Filistinli, kadın koğuşunda kaldığını ve bazı kadınların ağır işkenceler altında can verdiğini anlatarak, “Beni çıkardıklarında, ‘Eğer konuşursan seni güneşin ardına yollarız’ diye tehdit ettiler” dedi. Hapishanedeyken işkencelerden mide kanaması geçirdiğini anlatan Filistinli kadın, “Beni devlete hakaret ettiğim gerekçesiyle aldılar. Halbuki ben böyle bir şey yapmamıştım” diye konuştu. Devrimcilerin Filistin Şubesi’ni boşalttıkları anlara ait görüntüleri telefondan açarak görüntülerdeki küçük çocuğa parmağıyla işaret eden Hena, bu çocuğun Abdurrahman adında bir Rus çocuğu olduğunu söylediklerine işaret ederek, “Annesi Iraklıydı. Neden Rus çocuğu olduğunu söylemediler. Belki de bir Rus askerinin kendisine tecavüz etmesi sonucu hamile kalmıştı” ifadelerini kullandı.
Oğlunun uzun bir süre Filistin Şubesi’nde tutuklu kaldığını ifade eden Haşim adındaki bir başka Suriyeli ise Şube’nin altında metrelerce öteye uzanan tünellerde işkence yapıldığını öne sürerek, yakınlardaki Şam Üniversitesi Mühendislik Enstitüsü’nde okuyan öğrencilerin kendisine yeraltından işkence sesleri duyduklarını ve birkaç kez kampüs içindeki rögarlardan rejime bağlı kişilerin çıktığına şahit olduklarını söylediğini dile getirdi. Haşim, yetkililerin Üniversite Kampüsü’nde kazı yapması çağrısı da yaptı.
Filistin Şubesi’ne gelerek kaybolan amca oğlunu arayan Halil Aslan isimli bir Türk vatandaşı da “Kuzenim 12 yıl önce buraya alındı. Henüz 12 yaşında bir çocuktu, şimdi 24 yaşında olması lazım. Pek çok kişi serbest bırakıldı ama ondan bir haber yok. İçeride yaptığım aramada güncel olduğunu düşündüğüm bir fotoğrafa ulaştım. Bu da onun hala burada bir yerde olduğunun kanıtı. Yer altında başka yerler olduğunu ve onların burada tutulduğunu düşünüyorum” dedi.
Filistin Şubesi’nin girişindeki pek çok odada uçak savarlar, kurşunlar ve ağır silahlar ile ham madde halindeki uyuşturucular ve çok sayıda haplar bulundu. Bu uyuşturucuların rejim güçleri tarafından hem kullanılıp hem de satıldığı öğrenildi. SMO’nun şehre girmesiyle en az 4 bin esir serbest bırakıldı.
Haşim adındaki Suriyeli mağdur, Şam’ın Esed rejiminden kurtarıldığı gün rejim subaylarının Filistin Şubesi’nin çatısına çıktığını anlattı. Helikopterlerin bu subayları çatıdan alarak İsrail tarafına doğru uçtuğunu ve rejime bağlı subayların İsrail’e kaçtığını söyledi.
Filistin Şubesi’nin içinde Esed rejiminin şubede görevlendirdiği subaylara ait bilgilerin yer aldığı çok sayıda kayıt defterlerinin yanı sıra, tutukluların bilgilerini içeren kayıt defterleri bulunuyor. Muhaliflerin şubeye girmesinden önce rejim güçlerinin çok sayıda önemli belgeyi kaçırarak arşiv raflarını döktüğü görülüyor. Ayrıca şubeyi koruyan muhaliflere bağlı savaşçılar, kimliği belirsiz kişilerin rejim güçlerinin çekilmesinden sonra da şubeyi birkaç kez yakmaya çalıştığını ifade etti. Belgeler arasında mahkumların isimleri, yaşları ve sağlık durumlarının yazdığı klasörler bulunuyor.
Esed rejiminin Filistin Şubesi, Şam’ın güneyindeki Filistinli mültecilerin kaldığı Cermana ve Yermük mülteci kamplarına yakın olması ve tutuklularının çoğunu Filistinlilerin oluşturması nedeniyle Filistin Şubesi olarak adlandırılıyor. Şubeye getirilen tutuklular, istihbarat birimleri tarafından gözaltına alınarak uzun süre sorgulama ve işkencelere maruz bırakılıyordu. Şubeye, Suriyelilerin yanı sıra ülkede gözaltına alınan Filistinli, Iraklı, Lübnanlı ve başka vatandaşlar da getiriliyordu.
Suriye'de kaybolan ABD vatandaşı Travis Pete Timmerman, Şam'ın güneyinde bulunduğu bir köyde görüntülendi. Şam'daki AA muhabirleri, Timmerman'a, başkentin güneyindeki bir köy evinde ulaştı. Bitkin ve bakımsız olduğu görülen Timmerman, "7 ay önce Lübnan ve Suriye arasındaki dağlarda kalırken sınırda güvenlik güçleri tarafından yakalanıp gözaltına alındığını" söyledi. Timmerman, Şam'da rejimin güvenlik birimlerine ait "Filistin Şubesi" adlı gözaltı ve işkence merkezinde tutulduğunu belirtti. ABD'li yetkililer, Timmerman ile son temasın 2 Haziran'da kurulduğunu bildirmişti.
Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesinin ardından Suriye'de insanlığa karşı işlenen suçlara dair her gün yeni bir bulgu ortaya çıkıyor. Suriye'nin başkenti Şam'da havalimanı yolunda çok sayıda ceset kalıntıları bulundu.
Şam'daki havalimanına giden yolda yaklaşık 100 kişiye ait ceset kalıntıları ve ceset torbaları bulundu. Baas rejiminin devrilmesinin ardından ülkede arama tarama faaliyetleri sürüyor. Şam Havalimanı'na giden yol üzerinde, yaklaşık 100 kişiye ait ceset kalıntıları bulundu. Kalıntıların bazıları ceset torbalarında bazıları da yolda tespit edildi. Ceset torbalarının üstünde Farsça yazılar görüldü. Torbalardan ayrıca cesetlere numara (kod) verildiği anlaşılıyor. Kalıntıların bulunmasının ardından arama tarama çalışmaları başlatıldı.
Suriyeliler yoksulluğun pençesinde: Esed dolar milyarderi
Bütün geliri Captagon'dan: Esed rejimi Suriye'yi narko-devlete dönüştürdü
