17.000 kara ve deniz canlısına ev sahipliği yapan İstanbul Akvaryum, “Canlıların Korunaklı Bölgelerde Yetiştirilmesi Programı” kapsamında, küresel ısınma nedeniyle sayıları giderek azalan ve nesli tükenme tehlikesi altında olan penguen popülasyonuna katkı sağlamaya devam ediyor. Daha önce de bu konuda önemli başarılar elde eden İstanbul Akvaryum, 4 bebek gentoo türü penguenin doğmasıyla birlikte uluslararası arenada önemli bir başarıya imza atmış oldu. Ortalama 38 günlük kuluçka süresinin ardından 100 gram ağırlığında dünyaya gelen ve ebeveynleri tarafından gün içinde sık sık beslenen bebek penguenlerin sağlık durumu oldukça iyi.
İstanbul Akvaryum Genel Müdürü Dilek Çapanoğlu yaptığı açıklamada “İlk penguenlerimizi 2016 yılında 4 nesildir türleri Valensiya Akvaryumu’nda korunma altındayken ‘’Canlıların Korunaklı Bölgelerde Yetiştirilmesi Programı’’ kapsamında tesisimizin uygun koşulları sağlaması ile evlat edinmiştik. Küresel ısınma nedeniyle dünya genelinde sayıları oldukça azalan penguenlerimizin nesillerinin sürdürülmesi ve korunması için en iyi koşulları profesyonel teknik ekibimiz ve teknolojik altyapımız sayesinde uzun süredir sağlamaktayız. 4 yeni bebek penguenimizin doğum haberi, bize dünya genelinde gentoo penguenlerinin nesillerinin korunması ve popülasyonunun artırılması çalışmalarına büyük bir katkı yaptığımızı gösteriyor.” dedi. Çapanoğlu: “İstanbul Akvaryum olarak biyolojik çeşitliliği koruma ve sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bu başarılar, yalnızca akvaryumumuzun değil, aynı zamanda ülkemizin de biyolojik çeşitliliği koruma ve sürdürülebilirlik konusundaki yetkinliğini gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu.
World Association of Zoos and Aquariums (WAZA) standartlarında faaliyet gösteren İstanbul Akvaryum’da soğuk iklim penguenleri için gerekli olan doğal şartların tamamı sağlanıyor. Taze yiyeceklerle beslenen penguenlerin bakımları bu konuda özel eğitim almış, profesyoneller tarafından periyodik olarak takip edilerek yapılıyor. Penguen neslinin devamı için 24 saat kayıt yapan kameralar sayesinde dünyadaki bilimsel araştırma ve sürdürülebilirlik çalışmalarına veri sağlanıyor.
